Hakemlerin Kötü Performansı
Süper Lig maratonunun 8. Haftası tamamlanmış ve Milli araya girilmişken futbol kamuoyunun gündeminin en önemli maddesi hakemlerin gösterdiği kötü performans olarak ortaya çıkıyor.
Özellikle Çaykur Rizespor-Galatasaray müsabakasında hakem Ali Palabıyık ve VAR Hakemi Abdulkadir Bitigen’in verdiği ve es geçtiği kararlar maçta oynanan oyunun önüne geçmiş ve Ali Palabıyık’a sert eleştirilerde bulunulmasına neden olmuştu.
Devenin Boynu Eğri
Türk futbolu, her geçen gün daha kötüye gidiyor. TFF bazında alınan tutarsız kararlar, hesap verilebilir olmayan açıklamalar ve uygulamalar, oynanan oyun, hakemlerin performansı gibi birçok kriterdeki olumsuz tablo gün geçtikçe seyircilerin lige olan ilgisini azaltıyor.
Ligde daha 8 hafta tamamlanmışken birçok takımın canı hakemler yüzünden yanarken buna yönelik olarak isyan bayrakları da çekilmeye başlandı. Hakemlerle alakalı olarak sıkça tartışılan konulardan biri olan yabancı hakem ihtiyacı yine su yüzüne çıkarken bu çarenin de bir nevi by-pass olduğunu söylemek yanlış olmayacak.
Avrupa’da da maçlar yöneten ve genel anlamıyla bu kadar maçın önüne geçmeyen hakemlerin ligdeki bu kötü performansı vermelerine neden olan atmosferin de çok daha derin bir biçimde tahlil edilmesi gerekiyor. Tabii ki bu futbol sadece kötü hakemler nedeniyle erimiyor. Tıpkı devenin de sadece boynunun eğri olmaması gibi.
TFF’nin Plansızlığı
Alt yaş gruplarında ligleri dahi başlatmayan TFF’nin bu öngörüsüzlüğü futbolun birçok tarafına da sirayet ediyor. Hakem meselesi de pek tabii olarak bu plansızlıktan etkilenen bir başka alan. 2020/2021 sezonunda yönettiği Göztepe-Beşiktaş maçıyla birlikte yaş haddinden kaynaklı olarak emekli edileceği ifade edilen Fırat Aydınus’un bu sezon hakemliğe devam ediyor olması da bu öngörüsüzlüğün en büyük kanıtı.
Ligde maç yöneten birçok hakemin amiyane tabirle mimlendiği bir atmosferde en sağlıklı kararları veren birkaç hakemden biri olarak öne çıkan Fırat Aydınus’un yerine daha iyi bir hakem yetiştiremediği için Fırat Aydınus’un emekliliğini iptal eden kararlar alınması sürpriz değil.
Hal böyle olunca, bu plansızlıkla nereye kadar gidilecek ve en son noktada Türk Futbolu ne durumda olacak endişesi tüm futbolseverleri endişelendiriyor.