Gençlerbirliği Şirketleşiyor
Türkiye’de futbolun en önemli ekiplerinden birisi kuşkusuz Gençlerbirliği. Ankaragüçü ile birlikte başkentin futbolda söz hakkı sahibi olmasına önemli bir katkı yapan ve bu anlamda bir mihenk taşı olan Gençlerbirliği, efsane başkanı İlhan Cavcav’ın vefatından sonra eski günlerini arar oldu.
İlhan Cavcav yönetiminde özellikle mali anlamda Türk futbolunun örnek kulübü olarak gösterilen ve daima artıda olmasıyla bilinen Gençlerbirliği, efsane başkanın ölümünden sonra yerine gelen oğlu Murat Cavcav yönetiminde aynı başarıyı gösteremedi.
Geçtiğimiz sezon Süper Lig’den TFF 1.Lig’e düşen ve mali anlamda zorluk yaşayan Gençlerbirliği’nde tabloyu düzeltebilmek adına anlaşılan çözüm ise hisse satışı oldu.
Alkara’ya Tanıdık Talip
Gençlerbirliği ile alakalı olarak hisse satışı haberleri basında yer almaya başlarken, hisselerin en önemli talibi ise Belçika temsilcisi KVC Westerloo’nun da sahibi olan Türk iş insanı Oktay Ercan olarak ifade ediliyor.
Mali ve sportif anlamda zor günler geçiren Başkent temsilcisinin bulunduğu zor durumdan çıkabilmesi adına alınan hisse satışı kararının transfer döneminin açılacağı Ocak ayından evvel alınması için büyük çaba gösteriliyor.
Gençlerbirliği’nin hisselerinin satılabilmesi adına alınması gereken bir diğer karar ise kulübün en kısa zamanda şirketleştirilmesi kararı.
Bu kararın alınabilmesi için tüzük kongresini toplamayı planlayan yönetim, sermaye olarak da kulübün var olan mal varlıklarını sermaye olarak göstermeyi hedefliyor. Herhangi bir aksilik çıkmaması, şirketleşme ve hisse satışı kararının alınabilmesi için çabalayan yönetim bu doğrultuda büyük uğraş gösteriyor.
Bununla birlikte Gençlerbirliği’nin hisselerine Oktay Ercan’ın talip olması da sürpriz değil. Bir dönem Fenerbahçe’de idari menajerlik yapan Hasan Çetinkaya’nın Gençlerbirliği’ne tutkusu ve Oktay Ercan’a yakın olması ile biliniyor. Nitekim Oktay Ercan, KVC Westerloo’yu satın aldıktan sonra ikinci başkanlığa Hasan Çetinkaya’yı getirmişti.
Şirketleşme Çözüm Mü?
Gençlerbirliği’nin şirketleşme kararı Türkiye’de bir ilk değil. Bilindiği üzere Kasımpaşa, iş insanı Turgay Ciner’e satılarak şirket halini almış, bu karardan sonra Samsunspor, Adana Demirspor gibi kulüpler de aynı yöntemleri izleyerek şirket haline gelmiş ve satın alınılmıştı.
Bununla birlikte şirketleşme, bir kulübün daha iyi olmasını kesin olarak sağlayan bir yöntem de değil ve yine Kasımpaşa bu konunun en iyi örneklerinden birisi.
2011 senesinde şirketleşen Kasımpaşa, o zamandan bu yana 10 senede 17 kez teknik direktör değişikliğine gitti ve en fazla teknik değiştiren kulüplerden birisi oldu. Şirketleştikten sonra ilk iki sezonunda Süper Lig’de 6. Sırada yer almayı başaran Kasımpaşa, sonrasında bu başarıyı dahi tekrarlayamadı ve geri gitmeye başladı.
Son üç sezonda sırayla 14, 10 ve tekrar 14. Sırada yer alan Kasımpaşa, bu sezon 9 haftanın sonunda 19. Sırada yer alıyor. Bununla birlikte Gençlerbirliği’nin en azından büyük çoğunluğunun satılmıyor oluşu da kulübün bir kişinin eline geçerek dibe vurmasını engellemekte önemli bir detay.