EFSANE BASKET JORDAN’IN HİKÂYESİ
Dünya Basketbolu’nun en efsane isimlerini saymaya kalkıştığımızda, Michael Jordan şüphesiz ki o isimlerin en başında gelir. Basketbol tarihine adını altın harflerle yazdıran Jordan, kendinden sonra gelen nesillere de pek çok anı bıraktı. 1998’deki NBA final serisi 6. maçında, karşılaşmanın bitimine 5,2 saniye kala, Utah Jazz’e karşı attığı efsane basket de o anılardan biri olarak hafızalara kazındı. Michael Jordan, bu unutulmaz basketle, Chicago Bulls forması giydiği dönemdeki 6. şampiyonluğunu tatmış oldu. Öte yandan efsane basketin öncesi ve sonrası da en az kendisi kadar ilgi çekici.
BASKET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ İSMİ
Basketbol tarihinin en önemli isimlerinden Michael Jordan, o unutulmaz basketle tarihe geçtiği Chicago Bulls’da, 1984’ten 1998’e kadar forma giydi. Fakat efsane basketbolcu, 1993–1994 sezonu başlamak üzereyken, babasının vefatıyla birlikte basketbol kariyerine ara verdi. Jordan o sıralarda, ilgilendiği bir başka spor dalı olan beyzbolda profesyonel kariyer yapmayı tercih etti. 1995–1996 sezonunda ise tekrardan Chicago Bulls’a dönen Jordan, takımıyla toplamda 6 şampiyonluk tecrübe etti.
Yıldız oyuncunun Bulls’da kaydettiği son şut ise akıllara mıh gibi kazındı. Michael Jordan bu efsane şut ile ayrıca son şampiyonluğunu da tatmış oldu. Son şampiyonluğun ve son şutun hikâyesi ise basketbol severlerin merakını her zaman celbetti. Jordan’ın basketbola dönmesinden sonra Chicago Bulls, birkaç yıl içinde toparlandı ve 95/96 ile 96/97 sezonlarında NBA şampiyonu oldu. Bulls’un o saatten sonraki hedefi ise Michael Jordan ile birlikte ikinci üçlemeyi yapmaktı. Ancak o dönemde takım içi sorunların ayyuka çıkmış olması sebebiyle Chicago Bulls’un tekrar NBA şampiyonluğuna ulaşması oldukça zor görünüyordu.
BASKET YILDIZININ HİKAYESİ
O sırada Michael Jordan, Bulls’un koçu Phil Jackson ve takımın genel müdürü Jerry Krause arasında birtakım anlaşmazlıklar vardı. Dennis Rodman’ın saha dışındaki problemli davranışları ve Scottie Pippen’in daha iyi bir sözleşme yapabilmek için kulüpten ayrılmak istemesi de var olan sorunlara eklendi.
O dönemde 34 yaşında olan ve kariyerinin son dönemlerine yaklaşan Majesteleri ise tüm bu sorunlara rağmen takımını şampiyonluğa taşımak için elinden geleni yapıyordu. Jordan, 97/98 sezonunda takımın en skorer ismi oldu. O sezon Chicago Bulls, Majesteleri önderlinde, yükselişi önlenemez bir takım haline geldi. Saha dışı sorunlarla da mesai harcamayı bir tarafa bırakan takım, tam anlamıyla NBA’in şampiyonluk koltuğuna göz dikmişti. Bulls finale adını, son maçını 88–83 kazanarak yazdı.
Chicago’nun NBA finalindeki rakibi ise Utah Jazz’dı. Utah Jazz finalde Bulls hanedanıyla eşleşene kadar pek çok favori takımı eledi. Play-off’un ilk turunda Houston Rockets ile karşı karşıya gelen Utah, zor da olsa bir üst tura çıkmayı başardı. Başarılı yükselişini sürdüren takımın bir sonraki rakibi ise San Antonio Spurs oldu. Utah Jazz, Spurs’u oldukça rahat bir şekilde yenerek Los Angeles Lakers ile eşleşti. Batı konferansı finalinde Lakers ile karşı karşıya gelen Utah, Shaq ve Kobe ile oldukça güçlü bir şekilde sahaya çıkan rakibini yenerek, 1998 NBA finalinde Chicago Bulls ile eşleşti.